Fotoğraf: Netflix
Kasım geldi… Günler kısaldı, hava serinledi, şehir gri tonlarına büründü. Tam da böyle zamanlarda iyi bir hikayeye sığınmak gibisi yok. Kimimiz biraz kahkaha, kimimiz biraz korku, kimimizse kalpten gelen bir sıcaklık arıyoruz. Bu ay dört farklı platformdan dört güçlü dizi seçtim.
Netflix: Enfes Bir Akşam
Meriç Acemi’nin kaleminden çıkan, Aslı Enver ve Engin Akyürek’in başrollerini paylaştığı Enfes Bir Akşam, “old money” ve “new money” dünyalarının İstanbul fonunda çarpıştığı görsel bir şölen. Nihal, köklü bir ailenin zarif ama sıkışmış varisi. Osman, sıfırdan gelip büyük bir imparatorluk kuran karizmatik bir iş insanı. İkili karşılaştığında hem romantik hem sosyoekonomik bir mücadele başlıyor: güç, miras, sadakat ve arzunun iç içe geçtiği bir hesaplaşma. Dizi, Boğaz yalılarından şehrin kalbine uzanan şık bir hikaye anlatıyor. Görsel olarak etkileyici, temposu akıcı ve izleyiciyi kendi cazibesine kolayca çekiyor. Bazı eleştirmenler tahmin edilebilir bulsa da Enfes Bir Akşam, Netflix’in Türk orijinal içerikleri arasında “parlak prodüksiyon” standardını yukarı taşıyor.
Prime Video: Harlem
New York’un enerjisi, Harlem’in ritmi, dört kadının kahkahası… Harlem, Tracy Oliver’ın (Girls Trip) kaleminden çıkan, şehirli kadın dostluğunu samimi ve mizahi bir dille anlatan bir komedidram. Dizi, kariyerlerinde, ilişkilerinde ve hayat seçimlerinde “bir sonraki aşamaya” geçmeye çalışan dört arkadaşın yolculuğunu izletiyor. Bir öğretim görevlisi, bir teknoloji girişimcisi, bir şarkıcı ve bir moda tasarımcısı -hepsi hem birbirinden farklı hem birbirine sıkı sıkıya bağlı. Üçüncü sezonuyla ekrana dönen Harlem, dostluk, kadın dayanışması ve “kendini seçme” temasını eğlenceli bir sıcaklıkla işliyor.
Disney+: American Horror Stories
Kasım’ın karanlığına yaraşır bir korku antolojisi: American Horror Stories. Ryan Murphy ve Brad Falchuk’un ödüllü evreni American Horror Story’nin uzantısı olan bu dizi, her bölümde bambaşka bir kabus anlatıyor. 2011’den bu yana akıl hastanelerinden cadı meclislerine, perili otellerden kıyamet sahnelerine kadar uzanan bu ikonik dünyada şimdi her hafta yeni bir hikaye izliyoruz. Dizinin farkı, tek bir sezonluk öykü yerine “her bölümde yeni bir dehşet.” Bu kısa format sayesinde izleyici sürekli taze bir korkuya dalıyor; kimi zaman gotik bir ev, kimi zaman teknolojinin karanlık yüzü… Kasım gecelerinde biraz adrenalin ve bolca tedirginlik arayanlar için birebir.
HBO Max: Prens
Yerli platform içeriklerinde son dönemin en eğlenceli sürprizi: Prens. Bülent İşbilen yönetiminde, Giray Altınok’un hem senaryosunda hem başrolünde yer aldığı dizi; hayali krallık Bongomia’da geçiyor. Kral ölünce, ciddiye alınmayan bir prens tahta geçiyor ve absürtlükler başlıyor. Tarihsel atmosfer, bol mizah, entrika ve biraz da akıl karışıklığı… Prens, hem saray entrikalarını hem de “hazır olmayan bir liderin” büyüme hikâyesini eğlenceli bir tempoda anlatıyor. İzlenme rekorları kıran yapım, yerli içerikte mizahın gücünü kanıtladı. Yeni sezonuyla tam da “soğuk bir akşamda keyifle izlenecek” türden.
İlginizi çekebilir >>>>> Özge Bulut Maraşlı’nın seçkisiyle: Platformlarda neler var?
