Sanatın iyileştirici dokunuşu

Soğuk ve kapalı hava koşullarının insanların ruh halini etkilediği bir gerçek. Kapalı bir havada uyandığınızda, ya da günü geçirdiğinizde düşük güneş ışığı seviyeleri, vücudun melatonin ve serotonin üretimini etkileyerek duygusal durumumuzu olumsuz yönde etkileyebilir. Melatonin, uyku düzenimizde etkilidir ve artan üretimiyle halsizlik ve uykusuzluk hissine yol açabilir. Serotonin ise mutluluk ve iyi bir ruh hali ile ilişkilidir ve düşük seviyeleri hüzün hissine neden olabilir.

Çözüm için bilimsel verilere yüzümüzü tekrar döndüğümüzde, enerjimizi dengelemek ve iyi hissetmek için kendimizin yapabileceği şeylerin de mevcut olduğunu görüyoruz. Yoga ve meditasyon gibi zihinsel ve fiziksel pratikler, içsel dengeyi geri kazanmamıza yardımcı olabilir. Kapalı mekanlarda sanatla uğraşmak, kendi ifademizi bulmak için harika bir yoldur. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, enerji seviyelerimizi yükseltebilir ve ruh halimizi iyileştirebilir. Yazdıklarımın çoğu ya da hepsi interneti kullanmaktan çok keyif aldığımız 21. yüzyılın ilk çeyreğinde kulağımıza ya da gözümüze takılmıştır.

Sanatın engin bahçesine girdiğimizde, var olan örnekleri, deneyimleri inceleyerek içsel tecrübelerin nasıl sanat aracılığıyla ifade edilebileceğini anlayabiliriz. Ressam Caravaggio’nun Medyceai’li Madonna eseri, bu konuda rönesans dönemine dair bir iyi örnek olabilir. Caravaggio’nun Medyceai’li Madonna eseri, duygusal bir yoğunluğu resmeden etkileyici bir örnektir. Bu tabloda, Caravaggio’nun o dönemde yaşadığı içsel çatışmaları ve duygusal derinliği, resmin kendisine yansır. Eseri bu duygulara kulak vererek izlediğinizde, ressamın nasıl iç dünyasını sanatsal bir ifade aracı olarak kullandığını ve duygusal karmaşıklığını anlamlandırdığını görebiliriz.

Heykeltraş Michelangelo’nun David heykeli ise duyunun somut bir nesneye aktarıldığı en iyi eserlerden biridir. Michelangelo, bu büyüleyici eseriyle insan vücudunun mükemmelliğini ve insan potansiyelini kutlamıştır. Heykeltraşın içsel dengesi ve yaratıcılığı David heykeli ile izleyenlere yansır. Bu hissi anımsamak veya anlamak için, sizi etkileyen bir eserin karşısında, size dingin bir ırmak misali usul usul akan o duyguları izleyin ve bunu sık sık tekrarlayın.

Enerjimizi olumlu yönlendirebilmek ve iyi hissetmek için, takip ettiğimiz duyguları sanatsal eserlerle ifade etmek, hem kendimizi keşfetmemizin hem de dünyayla bu izlenimleri paylaşmanın güçlü bir yolu olabilir. Kendi ifademizi bulmak, duygusal deneyimlerimize bir anlam kazandırırken, aynı zamanda başkalarının da bu deneyimleri anlamalarına ve empati kurmalarına yardımcı olabilir. Ellerimiz, ayaklarımız ya da sesimiz bize gösterdiklerinden farklı hikayeleri önümüzdeki boş bir sayfaya, bakabilen bir kaç çift göze anlatabilir. Peki sizin bedeniniz, fırçanız hangi hikayeyi anlatmak istiyor?

İlgili Makaleler