Design State Event ve Design State Home markalarının kurucusu Mürvet Hotiç, Design State çatısı altında eş zamanlı olarak ev, mağaza ve ofis gibi farklı mimari projelere de imza atıyor. Birbirine bağlı üç sektörde hizmet verdiklerini belirten Hotiç, organizasyon ve dekorasyon mağaza bölümünü kız kardeşi Merve Çolakbayraktar ile birlikte yürütüyor. Yaşanan global pandemi krizi hiç kuşkusuz onların da düğün organizasyonlarını ve projelerini sekteye uğratmış. Ancak mağaza dekorasyon bölümü online satış desteğiyle beklentilerinin üzerinde yüzlerini güldürmüş. Hepimizin evlere kapandığı bu dönemde Mürvet Hotiç’in en büyük ilham kaynağı yine ev olmuş. “Evini otel gibi kullanan ve dekorasyona çok önem vermeyen insanlar bile artık evlerine özen göstermeye başladı,” diyor ve devam ediyor; “Hem göze hitap edecek hem de konfor sağlayacak, ergonomik ürünler yükselişe geçti. Ev davetleri de bu süreçte arttığı için mutfak-aksesuar ve sofra grubu gibi ürünlere talep arttı.” Tam bir sofra tutkunu olan Mürvet Hotiç bu dönemde evinde bol bol sofra hazırlayarak bir anlamda günlerini keyfe dönüştürmüş. Pek çok insan gibi çıktığı yurt dışı seyahatlerinden çanta ve ayakkabılarla dönmek yerine o valizini onu heyecanlandıran sofra ürünleriyle doldurmayı tercih etmiş. En sonunda da bu tutkusunu işe çevirerek yurt dışından kendi seçtiği ürünlerin yer aldığı Design State Home markasını kurmuş. Nişantaşı’nda mağazası da bulunan Design State Home dekorasyon meraklıları için biçilmiş kaftan. Burada hem kendi markalarının hem de yerli markaların ürünleri satılıyor. Kendi koleksiyonlarını aynı zamanda ortağı olan kız kardeşi Merve ile oluşturan Mürvet Hotiç, dünya trendlerini ve müşteri taleplerini de göz önünde bulundurarak bir seçki yaratıyor. Butik ve özgün anlayışları sayesinde pek çok yerde göremeyeceğiniz şık dekoratif parçalara Design State Home aracılığı ile ulaşabiliyorsunuz. Dekorasyon dolu tatlı sohbetimize bir süre ara veriyor, bir an önce çekime başlamak için fotoğrafçımız Ahmet ile birlikte Mürvet Hotiç’in Vadi İstanbul’daki evinin yeşilliklerle çevrili terasında hazırladığı enfes davet sofrasına yöneliyoruz. Rüzgarlı ve bir o kadar sıcak olan hava ve fonda çalan İtalyan ezgileri bizi güney sahillerinde gerçekleşen yazlık bir davet havasına sokuyor. Sofrayı hazırlarken yaz mevsiminden ilham aldığını belirten Hotiç, doğanın bize sunduklarıyla renkli bir kombin oluşturmuş. Başrollerde masmavi denizi andıran tabaklar ve vazolar, kum rengi keten tekstiller, güneşin ışıltısını yansıtan gold çatal bıçak servisler yer alıyor. Tekstillerle oluşturulan düz fona, bleu blanc porselen tabakların zamansız desenleri eşlik ediyor. Klasik ve iddialı ahşap suplalar yalın malzemesiyle şık bir yaz sofrası hissiyatını destekliyor. Her daim zamansız tasarımıyla dikkat çeken bleu blanc vazolar, tabaklar ile müthiş bir uyum içinde. Sofrada öne çıkan önemli detaylardan biri de hiç şüphesiz renkli çiçekler. Turuncu, yeşil ve mavi gibi yazın sıcak enerjisini yansıtan mevsim çiçekleri, özgür ve doğal formları ile sofrada adeta dalından yeni kopartılmış etkisi yaratıyor. Tabakların üzerinde yer alan cam peçetelikler saydam yapısı ile sofradaki renkler ile soft bir bütünlük oluşturmuş. Hem çiçeklik hem de peçetelik olduğu için masaya şık bir görünüm katmış. Hotiç’in kendi el yazısıyla yazdığı minik isim kartları da davetlilerin kendilerini özel hissetmelerini sağlamak için ilham verici bir fikir. Sofrada yer alan keten peçeteler her tabağın üzerinde farklı bir şekilde sunulmuş. Bu da sofraya farklı ve şık bir etki katmış. Altın kaplama çatal bıçaklar ise sofranın gizli starlarından. Evinizde misafirlerinize ışıltılı bir sofra hazırlamak isterseniz altının gücünden yararlanabilirsiniz. Siz de sofraya meraklıysanız ve sunumda kullanılan aksesuarları yakından görmek isterseniz, Nişantaşı’nda bulunan mağazanın kapısını çalabilirsiniz.
