Fotoğraf: Pexels
Hayatın her evresi kendine özgü bir ritimle ilerler. Kadınların yaşamında ise bu ritmin en bilinen kırılma noktası menopoz olsa da – ondan önce, çoğu zaman sessizce başlayan fakat etkileri çok daha yoğun hissedilen ve konuşmamız gereken bir evre var: Perimenopoz.
Perimenopoz nedir?
Perimenopoz, kelime anlamıyla ‘menopoz öncesi dönem’ anlamına gelir. Genellikle 40’lı yaşların ortalarında görülse de, her bedende farklı bir zamanda kapıyı çalabiliyor. Bu süreçte östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar, bedende çeşitli değişimlerle kendini gösteriyor: regl döngüsünde düzensizlik, göğüslerde hassasiyet, kilo dalgalanmaları, konsantrasyon güçlüğü ya da baş ağrıları…

Günlük rutine fark ettirmeden sızan bu küçük değişimler, çoğu zaman yorgunluk ya da strese yoruluyor. Oysa sıcak basmaları, bölünen uykular, kuruyan cilt ya da birden değişen ruh halleri, bedenin kendi diliyle verdiği sinyaller – hepsi yaklaşan bir dönüşümün habercisi.
Çünkü perimenopoz yalnızca biyolojik bir süreç değil; aynı zamanda kadının kendini yeniden tanıdığı, bedenini dinlemeyi öğrendiği ve ona daha fazla özen göstermeyi keşfettiği bir yolculuk gibi.
Perimenopoz döneminizle uyumlanmak için neler yapmalısınız?
Bedeninizi dinlemeyi öğrenin
Regl döngünüzdeki küçük düzensizlikleri, uykularınızdaki bölünmeleri ya da ruh halinizdeki iniş çıkışları gözden kaçırmamaya çalışın. Bu dönemde tutacağınız basit bir günlük, bedeninizin size anlattığı hikayeyi görünür kılabilir – hangi belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını kaydetmek hem kendinizi daha yakından tanımanızı sağlayacak hem de doktorunuza gittiğinizde süreci çok daha net aktarmanıza yardımcı olacaktır.

Beslenmenize özen gösterin
Bu süreçte kemik sağlığınızı korumak ve enerji seviyelerinizi desteklemek için kalsiyum, D vitamini ve magnezyumdan zengin gıdaları sofranıza ekleyin. Renkli sebze ve meyvelerdeki antioksidanlar bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar (örneğin zeytinyağı, avokado, ceviz) hormon dalgalanmalarının etkilerini hafifletmeye katkı sağlayabilir.

Rutininize hareket katın
Bir yürüyüş, bir yoga seansı ya da birkaç dakikalık esneme… Hepsi ruhunuza denge, bedeninize güç, uykunuza huzur katacaktır. Bu yüzden hareketi hayatınızın doğal bir parçası haline getirmek, perimenopoz sürecini daha sağlıklı ve dengeli geçirmenin en güçlü adımlarından biri olabilir.
Duygu dalgalanmalarınızı kabul edin
Öfkeyi de, hüznü de, kaygıyı da bastırmayın; fark edin. Çünkü kabul edilen her duygu, sizi dengeye bir adım daha yaklaştırır – bunu desteklemenin yolları ise çok basit: meditasyonla nefesinize odaklanmak, birkaç satır yazarak duygularınızı görünür kılmak ya da kısa bir mola verip hislerinizi tanımak… Hepsi, duygularınızı sahiplenmenize ve onlarla daha dengeli baş etmenize yardımcı olacaktır.

Uzman desteği alın
Perimenopoz yolculuğunu kolaylaştırmak için süreci tek başınıza omuzlamak zorunda değilsiniz. Düzenli jinekolojik kontroller ve kan tahlilleri, bedeninizin verdiği işaretleri daha doğru yorumlamanıza yardımcı olurken; doktorunuzla kuracağınız açık iletişim, kafanızdaki soru işaretlerini azaltır ve süreci daha güvenle yönetmenizi sağlayacaktır.
Ancak destek ise yalnızca bedenle sınırlı değil elbette; zihninizi ve ruhunuzu da beslemeniz gerekiyor – böylece sağlığınızı korurken aynı zamanda daha güçlü, daha dayanıklı ve daha huzurlu hissedebilirsiniz.
Günün sonunda, bedeninizin ritmine ayak uydurmak, kendi iç sesinizi daha net duymayı beraberinde getirirken – hangi evrelerden geçtiğinizi fark edip değişimlerinizi kucakladığınızda, perimenopoz yalnızca aşılması gereken bir dönem değil; size güç, denge ve yenilenme fırsatı sunan bir yolculuğa dönüşecektir.
İlginizi çekebilir >>>>> Feminist terimler: “Pembe vergi” nedir?