Fotoğraf: Pexels
Bir mesajla havalara uçup, ertesi gün görmezden gelmenin soğukluğuyla yere çakıldığınız oldu mu? Bir bakışı ya da jestiyle sizi kendine çekerken, bir sözüyle ya da davranışıyla kafanızı allak bullak eden o kişi… Bu dalgalı hislerin sizi yalnız hissettirmesine gerek yok; çünkü psikolojide push-pull dinamiği olarak bilinen karmaşık bir etkileşim modeli, tam da bu tür ilişkilerin görünmez iplerini elinde tutuyor.
Push-pull dinamiği nedir?
Push-pull dinamiği, bir kişinin ilişkide bazen yakınlaşma (pull), bazen de uzaklaşma (push) eğiliminde bulunmasıyla ortaya çıkan döngüsel bir etkileşim modeli. Bu durum özellikle, karşı tarafın duygusal olarak iniş çıkışlar yaşamasına, ilişkide güvende hissedememesine ve sürekli bir belirsizlik halinde kalmasına neden oluyor.
Çoğunlukla biri “kaçarken” diğerinin “kovaladığı”, sonra rollerin tersine döndüğü ilişkilerde kendini gösteren dinamikte, yüzeyde tutkunun canlı kaldığı izlenimini verse de, derinlerde daha karmaşık bir tablo barındığını söyleyebiliriz.

Çünkü bu modelde, taraflardan birinin duygusal olarak ulaşılmaz hale gelmesi, diğerinde daha fazla bağlanma arzusu yaratıyor; böylece dengesiz ama bağımlılık yaratan bir döngü başlıyor. Üstelik bu süreç çoğu zaman karşılıklı işler; biri sürekli uzaklaşırken diğeri yaklaşır, ardından roller değişir. Bu rollerin sürekli el değiştirmesi ise, tarafların kendi duygularını netleştirememesine, ilişkideki yönün belirsizleşmesine ve sağlıklı bir bağ kurmak yerine ilişkinin güç dengesi mücadelesine dönüşmesine yol açar. Sonuç mu? Kaotik bir tutku illüzyonu.
Push-pull davranışlar nasıl anlaşılır?
Push-pull dinamiğini anlamanın ilk adımı ise, karşınızdaki kişinin tutarsız davranışlarını fark etmeniz. Bir gün yoğun ilgi gösterip sizi duygusal olarak yakınlaştıran (pull), ertesi gün aniden mesafe koyan, soğuyan ya da tamamen geri çekilen (push) bir döngü oluşuyorsa, büyük ihtimalle bu dinamiğin tam ortasındasınız demek. Bu tür davranışlar genellikle belirsizlik yaratır, zihni sürekli meşgul eder ve içinizde “ne yanlış yaptım?” sorusunun giderek kök salmasına neden olur.
Eğer siz de kendinizi sık sık bu soruyu sorarken buluyorsanız, aşağıda birlikte inceleyeceğimiz push ve pull davranış örnekleri, içinde bulunduğunuz ilişkinin dinamiğini daha net görmenizi sağlayabilir.

Pull davranışları nasıl olur?
Bir kişinin ilişki içinde sizi kendisine duygusal ya da fiziksel olarak çekmek için sergilediği sıcak, ilgili ve samimi görünen eylemlerden bahsediyorsak — burada pull davranışlardan söz ediyoruz. Bu tür davranışlar genellikle ilgi görmek, bağ kurmak ya da güven kazanmak amacıyla ortaya çıkar. Ancak push-pull dinamiği içinde, bu yakınlaştırıcı adımlar çoğu zaman kalıcı değildir; bir ilgi atağını genellikle bir uzaklaşma izler.
İltifatlar ve aşırı ilgi
İlişkinin başlarında yoğun bir ilgi seliyle karşılaşıyorsanız, sürekli iltifat ediliyor ve gün içinde birkaç kez mesajlarla hatırlatılıyorsanız, bunun tipik bir pull davranış olduğunu anlayabilirsiniz. “Senin gibi birini daha önce hiç tanımadım” gibi sözlerle sizi özel hissettiren bu yaklaşım, duygusal bir bağ kurma arzusunu yansıtabilir.
Anlamlı bakışlar, fiziksel temas
Elinizi tutmak, omzunuza dokunmak ya da gözlerinizin içine uzun uzun bakmak gibi jestler gibi ilişkide yakınlık hissi uyandıran fiziksel temaslar; hem karşı tarafın size olan ilgisini yansıtır hem de sizin kendinizi özel ve görülmüş hissetmenize neden olur.

Gelecek planlarından bahsetmek
İlişkinin daha en başında birlikte yapılacak tatillerden, gezilecek şehirlerden ya da kurulacak hayali bir gelecekten bahsediliyorsa, bu güçlü bir pull etkisi. “Bir gün seninle şöyle bir hayatımız olur mu?” ya da “Bizim çocuklarımız çok tatlı olur” gibi cümleler, henüz ilişki netleşmeden önce duygusal yatırım yapmanızı kolaylaştırır ve sizi bağlanmaya teşvik eder.
Empati ve duygusal açıklık
Duygularını açıkça ifade ediyor, sizinle derin meseleleri konuşuyor ve sizi içtenlikle anlıyormuş gibi davranıyorsa, hatta “Senin yanındayken kendim olabiliyorum” gibi cümleler kuruyorsa, bu da duygusal yaklaşımın bir parçası.
Mesajlara hızlı ve ilgili dönüşler
Mesajlarınıza hızlıca dönüş alıyor, sohbetin akışını sürdürecek şekilde yoğun bir ilgiyle karşılanıyorsanız; bu da sizi duygusal olarak kendine çekmeye yönelik bir pull davranışı. Hatta, “Seninle konuşmak bana iyi geliyor” tarzı ifadelerle bu iletişim daha da güçlenir ve bağ kurma hissi derinleşir diyebiliriz.
Push davranışları nasıl olur?
Push davranışlar için, ilişkide duygusal mesafe yaratma, bağ kurmaktan kaçınma ve partneri fark edilmeden geri itme eğilimi diyebiliriz. Bu davranışlar çoğu zaman ani, tutarsız ya da belirsiz biçimde sergilenir ve karşı tarafta kafa karışıklığı yaratır. Genellikle duygusal yakınlık korkusu, özgürlük ihtiyacı ya da kontrol arzusu gibi içsel çatışmalardan kaynaklandığını da belirtmemiz gerekir. Üstelik bu tutum her zaman farkında olunarak sergilenmiyor; kimi zaman kişi bu davranışları bilinçsizce tekrar ederken, kimi zaman da karşı tarafı sınamak, yönlendirmek ya da duygusal üstünlük kurmak için bilinçli olarak devreye sokar.
Aniden soğuma ve mesafe koyma
İlişkinin başında ilgili ve sıcak davranan biri, bir anda soğuyup duygusal olarak geri çekiliyorsa bu güçlü bir push sinyali. Önceden samimi ve içten olan mesajlar, zamanla yerini kısa, mesafeli ve yüzeysel cümlelere bırakıyorsa; bu ani değişim büyük olasılıkla duygusal bir savunma mekanizmasına işaret eder.

Mesajları geç cevaplama ya da hiç dönmeme
Sohbetin akışı yavaşlıyor, mesajlara geç ya da tek kelimelik cevaplar geliyorsa; bu, karşı tarafın sizinle iletişim kurmaktan bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde uzaklaştığının göstergesi olabilir. Bu tür davranışlar, hem sizi belirsizlikte bırakır hem de ilgisiz görünerek ilişkide duygusal üstünlük kurma çabasına dönüşebilir.
Duygusal olarak kapalı olma
“Ben ilişkilere pek inanmıyorum” ya da “Şu an hayatımda ciddi bir şey düşünemem” gibi cümleler, duygusal mesafe yaratmanın en yaygın yollarından biri. Bu tarz söylemler, bir yandan bağ kurmaya açık bir izlenim verirken, diğer yandan net sınırlar çizer ve sizi sürekli diken üstünde tutarak ilişkinin yönünü belirsiz hale getirir.
Tutarsız davranışlar sergileme
Bir gün son derece ilgiliyken, ertesi gün sanki hiç tanışmamışsınız gibi davranan biri, farkında olmadan duygusal dengenizi sarsıyor olabilir. Bu tutarsızlık, sizi sürekli tetikte tutar ve her yeni günde “bugün acaba hangi versiyonuyla karşılaşacağım?” sorusunu aklınıza düşürür. Zamanla bu belirsizlik, bağlanmaktan çok bağımlılığı besleyen bir döngüye dönüşebilir.

Kritik anlarda geri çekilmek
İlişkinin duygusal olarak derinleşmeye başladığı, güven duygusunun yavaş yavaş inşa edildiği anlarda aniden geri çekilmek, push davranışların en belirgin örneklerinden biri. Yakınlaşma arttıkça geri adım atmak ve bağ kurma eşiğinde kaçmayı tercih etmek, ilişkiyi adeta tekrar başa sarar; sizi duygusal bir çıkmazın içinde bırakır.
Günün sonunda, bu döngüden çıkmanız için ilk adımı – onu fark etmekle atabilirsiniz. Çünkü push-pull dinamiğiyle tanımlanan ilişkilerde tutku ve dengesizlik o kadar iç içe geçer ki, sürekli belirsizlikte kalmak gerçek bir duygusal bağ değil, bağımlılık yaratır.
Push-pull dinamiği bu noktada, dışarıdan bakıldığında tutkulu bir dans ya da tehlikeli bir kaçma-kovalama oyunu gibi görünse de, aslında çoğu zaman gerçek sevginin önündeki en büyük manipülasyon oyunu — ve siz, istemediğiniz bir oyunu oynamak zorunda değilsiniz.
İlginizi çekebilir >>>>> Onu size bağımlı hale getirecek 10 psikolojik yöntem