Fotoğraf: @nicolaannepeltzbeckham
“Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” derler. Peki gerçekten de öyle mi? Mesafeler aşkı öldürür mü, yoksa tam tersine özlem duygusu ilişkileri daha da güçlendirir mi? Günümüzde pek çok çift farklı şehirlerde hatta ülkelerde ilişkisini sürdürüyor. Eskiden “uzak mesafe ilişkisi zor yürür” diye düşünülebilirdi; ancak günümüzde dijital imkanlar bu kadar gelişmişken belki de o kadar zor değildir. Tabii iki taraf da aynı özveriyi gösterebildiği sürece.
Beklemenin tatlı heyecanı

Mesafeler, romantizmi diri tutabilir. Birbirini haftalarca göremeyen çiftler, buluştuklarında zamanı dolu dolu yaşamaya çalışır. Sıradan bir kahve molası bile özel bir an haline gelir. Uzun sohbetler, küçük sürprizler ve beklenen kavuşmalar… Özlem duygusu, romantizmi canlı tutan bir itici güç haline gelebilir.
“The Notebook”un milyonları etkileyen satırlarında dile getirildiği gibi:“Bazen birbirimizden ayrı kalmamız gerekir ki, birbirimizi gerçekten ne kadar sevdiğimizi anlayabilelim.”
Kilometreleri aşan köprüler
Peki bu köprüyü ayakta tutan şey ne? Elbette iletişim ve güven. Yan yana olamamak, uzaktan konuşarak anlaşmayı öğrenmeye zorlar. El ele yürümek ya da birlikte film izlemek gibi alışılmış yakınlıklar olmayınca, çiftler duygusal bağı korumak için yaratıcı yollar bulur. Bu şekilde birbirine vakit ayırmanın, planlar yapmanın, küçük sürprizler ve uzun görüntülü konuşmaların değerini gerçekten anlar hale gelirsiniz.
Mesafeyle gelen sınavlar

Elbette ki bu kadar kolay değil; özlem her zaman ilişkileri beslemez, kimi zaman da ilişkiyi yavaş yavaş tüketir. Sevdiğiniz insana dokunamadan aylar geçirmenin yarattığı yalnızlık ve boşluk hissini beklemenin getirdiği heyecan kapatmayabilir.
“İlişkimiz nereye gidiyor?” sorusu bir kere akla düştü mü, mesafe yalnızca kilometre değil, kalpler arasındaki uzaklığa da dönüşebilir. Eğer verilen emek eşit değilse, özlem romantizmden çok bir yüke dönüşür. Hatta beklemek sabır değil tükenmişlik yaratır. Fakat sağlam iletişim, karşılıklı fedakârlık ve anlayış varsa, mesafeler aşkı yıkmak yerine pekiştirebilir. Sonuçta kalpler arasındaki bağ güçlüyse, coğrafi mesafeler eriyip gider.
Devam mı, veda mı?

Sonuçta asıl sorulması gereken şu: Bu ilişki size enerji mi veriyor, yoksa sürekli enerjinizi mi tüketiyor? Eğer cevap ikinciye yaklaşıyorsa, devam edip etmemeniz gerektiği konusunda zaten iç sesiniz çoktan size sinyal vermiştir. Çünkü kimisi, kilometreleri sorun olmaktan çıkarır; kimisi ise yan yana olsanız bile sizi uzak hissettirir.
İlginizi çekebilir>>>>> İlişkilerde “attachment” teorisi: Kaçan gerçekten kovalanır mı?